Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Ekim 2014 Salı

KUBUR

Anam, babamın kucağına oturmadı; bi isyan sonucu döl yatağına düştüm ben.
Kutsal sayılmadım bu yüzden.Ve yine aynı sebepten,
anam, uzun yıllar çam ağaçlarının aynı olmadığını anlattı durdu
O zaman iyi niyetli olan bu girişim, sonumuzu hazırlıyordu;
bilmiyorduk.
Dilekçe verecektim ki, intihar edemeyecek kadar küçüktüm.
Hem ümitleri vardı insanların, keş bir kurtarıcıya inanıyorlardı .
Tanrının o eşsiz fahişesi yüzünden alkolle yıkıyordu insanlar çocuklarını
Aşka inandırılmışlardı.
Oysa aşk, kendini romantikçe düzmek ve sonrasında
iki kişilik üzülmektir; böyle düşünüyordum.
Tanrı çok yüzlü bir gönülsüzdür! Anam bunları bilmiyordu!
O zaman ben de bilmiyordum bunları
yine de fukaralığın onurlu gölgesinde serinliyorduk
Ve biliyordum ki tanrının fevkalade sinirine dokunuyorduk
böylece tanrı aramızda sinsice yaşamaya devam ediyordu.
Oniki yaşımda demiştim anama: "evlilik ensesttir ve adama kendinden daha sakat çocuklar doğurtur!"
Bunun üzerine “bir çocuğu üzmektense kendini düzmek daha iyidir”le  açıkladı anam bunu.
Kendimi öldüremeyecek kadar küçüktüm ve kendimi öldüremeyecek kadar büyüyecektim; bilmiyordum.
Kendini sevgiden boğan ahtapotlar cenneti!
Mucize daima inananlar içindir: kelle uçuran, kan akıtan, gövdeleri parçalara ayıran  cellat:
elinizden daha fazlasını almak için  mucizeler yaratan tanrı
Böylelikle yatağımızdaki çukur kubura dönmeye devam edebiliyor ,
tanrı tepemizde ninnilerini söyleyebiliyordur.

/Çocukken uyku sorunu yaşanmaz. Hayat bir çocuğa göre daha erken yorulur./

Şimdi, ”yaptığımız her şey dile getirilmediği sürece kabul edilir” pazarındayız!
İlkgençlikte giyotine giden vücudun değil de neden  kellendir, söyle!
Gerçek insanların gövdeleri başlarından ayrılmaz, hainlerin bir sözüyle başları gövdelerinden koparılır
Tüm hayatın boyunca bağrına bastığın gövden hazza boyun eğendir
ve sonunda muhakkak kellen cezalandırılır.
Tanrının bakiresi bir kez özgür oldu.
Bu yüzden bazılarımız için fahişedir- bazılarımız için  anamız.
Bakirenin oğlu anamızın çocukları tarafından bir piç olduğu için taşlanmıştır.
Ve bunu yapan uzaylılardır; ben gördüm!
Şizofren değiliz biz! Bu yüzden başa dönüyoruz /
Aynı sebepten unutuyoruz…
Ama bu babamı düzenleyemeyen anamın, anamı (d)üzen babamın suçu.
Anam çam ağaçlarının aynı olmadığına inanıyordu, dedim ya!
Ya da anaların anası baş kevaşe bakirenin varlığına…
Bakire, gövdesiyle kellesini tanrısından daha çok seven ilk özgür kadındır
O gün bu gün kahramanlarla fahişeler çocuklarını taşlarken el sıkışır.

peh!
İnsan’ın kuşlardan tek farkı sır tutmayı bilmemesidir!
Bu yüzden tanrı kanatları bir uçağa vermiştir,
Sevilenleri buluşturmak ve sevenleri hayat-kırıklığına uğratmak için.
Masrafsız, üstelik de  gülünç bir finaldir bu!
Ve bize şiddetle doğayı sevmeyi öğütler, sevdiğimiz  şeyi şiddetle yok ettiğimizi bildiğinden…
Çünkü doğa, tanrıdan nefret eder!
Bu yüzden ağaçları keser, yerlerine yenilerini dikeriz,
Hayvanları kesip, kedilerimize yediririz!
Hadi ordan! kuşlar ne kadar çirkin olduğumuzu biliyorlar.
Bizi, gaga bile olamamış burunlarımızın deliklerinden üreyen penguenlere benzetiyorlar:
Sıcak iklim otellerinde güneşlenen ve sıvılarını döl yataklarına  dondurulmuş bedava karidesler yüzünden bırakan penguenlere.
Tek farkımız  kıçımızın ağzımızda olması.
Bu yüzden kuşlar, ağzımızın payını uçarak veriyorlar!
Kendi dışkımızda boğulduğumuz bir dünyada sevilmek  “iyiliktir!” dedi tanrı…
“Bunun için öncesinde bol bol dışkılayınız!
İşte bunun adı  ibadettir!"
Buna hayatta kalmak diyoruz ve benim karnıma gülmekten ağrılar giriyor.

Tanrı  cücedir, bilmiyor muydunuz, çirkin bile değildir üstelik!
Aramıza sinsice güzellik diye bi kavram ve uzun bacaklı  kellesiz kadınlar bırakmıştır
daha çok kıkırdamak, inananlarını daha çok kıkırdatmak için!
Gel de içme!
Bu yüzden tanrıyı yarı yolda bırakan  herkes kendi karaciğerini yemek zorundadır.
Çünkü doğa belki de çirkindir
ve cüce  tanrının uzun boylu suretleri tarafından güzelleştirilmeye çalışılır!

Aklıbaşında bi delirmek,  insanın tanrının üstüne sifonu çektiği andır!
Orda umut yerini gerçeğe bırakır!
Kuşlar koynunuzda uyuyabilir,
ve damların altı yerine
tüneyebilirler giyotine gidecek olan kellenizin üzerine….
Bunun için gönüllüdürler!
Doğa bizi aç bırakmayandır.
Bu yüzden en çirkin kediler canayakındır-
uyuz sokak köpekleri çirkin doğanın biz güzel insanlarına ölümüne sadıktır!

Ben anamın döl yatağına, babam olmayacağını bilmediğim biri tarafından,
Anamın kanatları olmadığı için düştü isem,
Bana ve benim gibilere iki seçenek kalır!
Ya herkese demirden kanatlar takmak
ya da katil olmak!

Bunun için tanrıyı görevlendirmenin uygun olacağını düşündüm!
Benim başka işlerim var!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder