küçük iskender'in anası bana regl ısıtsın!

düşün; kendi iradesiyle asker, polis olan insanlar var. yani ömrünü öldürmek ve öldürülmek düşüncesi ile kuşatanlar...hangi düşünce insan hayatının üzerindedir? asker olman gerekmez, sen yine de busundur! yaşamı ipotek altına almak tanrıtanımazlıktır ve sen tanrıya inanıyorsundur! evlilik toplumca onaylanmış ensesttir! mutsuzluk parasızlık değil, bir şairin asker yapılmasıdır. devletler, sınırlar sapkın düşüncelerin evlatlarıdır! sen bu çocuklara çocukken sürekli sobeleniyorsundur. sobelendikçe öfkeleniyorsundur, öfkelendikçe duvarlar örüyor, sınırlar koyuyor, kedi yavrularını tekmeliyorsundur! ahlak kuralları annen fahişe baban pezevenk olmasın diye konulmuştur! çocuklarının çiftçi olmaması için vardır eğitim. sen adam olma diye oy kullanıyosundur! çağırılman için sana bir isim veriliyordur. ve artık sen her çağrıldığında her çağırana gidiyorsundur! ideal gerçeğe  yenik düştüğünden bir trajediyi yaşıyorsundur. buna utanmadan kader diyorsundur. sahip olduğun değerleri kıçını yırtarak pazarlamadığın sürece kendini değersiz buluyorsundur! iyi ki doğaya sahip çıkıyorsundur ve saksıların dışında bir alanı sulamak aklına gelmiyordur! kuşları metafor olarak kullandığın ve  balkonuna sıçmadıkları sürece seviyorsundur. seni anlatan ve empati kurduğun her şarkı, her şiir, her roman iyidir. masturbasyon yapmıyorsundur ve yapanları kınıyorsundur. ama porno sitelerine jazz dinlemek için düzenli olarak giriyorsundur. adatılmaktan korkuyorsundur- aldatmak için kıçını yırtıyorsundur. bir çocuğun ölümü çok fenadır ve ölen senin çocuğun olmadığı için sevinç duyuyorsundur. toprağın için sözde kanını döküyorsundur. ancak toprağı toprağıN yapan  kültürü küçümsüyorsundur. türküleri düğün ve pavyon müziği, her alman besteciyi adam sayıyorsundur . değeri pazarlandığı ve alkışlandığı sürece algılıyorsundur! oysa yükselen her insan değerinden yitirir; sen bu değersizliğe boyun eğiyorsundur. zaman hiçbir şey yapmama zamanıdır ve sen o an  ananın rahmine dikilen kozalakları topluyorsundur. sonra ağlıyorsundur! kendi çoğalttığın bir virüsün başını ağrıtmasına sinirleniyorsundur! Ayna bir metafor değildir kadar  hayat da, adı olan bir askeri isimsiz bir şair yapmaktan gayrı bir şey değildir; bilmiyorsundur!