29 Ekim 2014 Çarşamba

iki yıl sonra bugün iyi ki doğdun penguen

denize yürüyüp gitmek aç bir kancıkken
gazeteleri okuyup boş yere öğürme
çıngıraklı bi yılan yutturmuşlar sana
nerde- ne zaman olmuş; annen bilir, anlatsın
dur! burda insana transleyşın
durağında inmek adresinden
yıllaaaar  önce taşınmışlığından
çıngıraklı yıldönümleri gölgesinde çabuk geçiyor zaman
tepende anaları düzülmüş parisli pavyon garsonları
içinin kırışıklığını pas geçip ütülüyolar ya papyonunu
/ben o arada kıkırdatmamak için zor tutuyorum ağlamamı/
onların işi düzgün insanları düzlemektir diye
aynı iş yerinde topluca balığa çıkıyor yetenekli  çocuklar
bak,sevişmeyi bilmeyenler
işte- tam o anda-  akort yapar
bu yüzden müebbet suçsuzdurlar.ve yine aynı sebepten
yerlerine  aşktan anlayan birileri asılır.
niye diye sorma, kaltak adamlar namuslu sözler taşır ceplerinde
istemeseler de taşırlar, sen yapma! sıklıkla konuşurlar mutluluktan, sen sus! sana yalnızca bi  iç çekmek kalır, kalsın!
çünkü o an bi bakire ilk sevişmesinin provasındadır inan!
her şey aşk olsun için!
sempatik ilişkilerden asık suratlı çocuklar doğar.aşk şiddettir ve şiddetlidir,
çocukları kısa ama mutlu yaşar
söz, bu sondan yüzbininci sigaram
bu gülümseme sonsuz mudur, sonsuzdur
çünkü onunla doğulur!
işte gerekçem:durduğun yer ne kadar ahlaksızsa dilin o kadar temizdir
bu durumda tüm sözcükler vizesiz her deliğe girebilir
aşkmıkeşlerin kalabalıktır ağızları yatakları gibi ve
dostlukları da bi o kadar cehennemliktir
annen bilir, anlatsın!ama bu sefer mümkünse kimse ölmesin.
bu kırıklığın yeniden kırılacağını bilmediğimden , başkasının kırdıklarını yapıştırıyordum ya son beş dakka ….oysa, her şey an’a bi kaç çocuk kahkahası düşsün için…düş için, düşsünler için yakandan…

tenekeciler siziii… sanıyorsunuz ki gece çiçek açmaz…
korkun! sabahın tozunu aldım! bi soluksuz bi soluksuz öptüm, sürüngen yoruldu.
çok geç değil, anlayın bunu: sırf seks kaseti ortalığa düşmemiş diye, bi adamdan
ahlak dersleri alınır mı, alınmaz! neden-çünkü penguen uçamayan bi kuştur!
hadi ordan....her şeyi geçtim….geberip gidiyorsa bedenlerin anıları
 içimde depar atan bu ölüm kimin?
“kendine çelme takma!” şiirinden
“tırmanacaksın tekrar düşeceğin yere!” şarkısına geçtim, allah varsa kahretsin.
geçtim ama, denize öylece yürümek var…bakmak sonra
intihar edenlerin biz olmadığına…

hadi diyelim ayakbileklerine nanelimon kaynattım
baktım ayaklarını çalmış seni seviyorumun biri…
içimdeki ölmekten/ çıngıraklı bi tekerleme çıkardım …. e hiç olmazsa bana da felsefeyi donumda sallamak kalsın.
mutlak bu tekerleme; bi palyaço tarafından tekrarlanması  imkansız .
bi şiiri okuyup ağlamakla, o şiiri yazmak arasında bağ kurmak kadar anlamsız!
annene bu uçurumun nedenini sordum, anlatmadı.
ilk becerene, becereceğim tekrarlatmayı-  isterse penguen olsun.

elimde olsa yaşaya yaşaya ölürdün….anlıyor musun
yoksa öldüre öldüre mi yaşardın elindeyken ….bilmiyorum nokta

15-12-2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder